MILLI_RE_TR2022
sorumluluklarını korumak amacıyla düzenlenen retrosesyon anlaşmalarında yer alacak reasürörlerin seçiminde kullanılan temel kriter derecelendirme notlarıdır. Diğer yandan, karşı tarafların mali durumları ve ödeme performansları da dikkate alınmaktadır. Riskin belirli bir ya da birkaç reasüröre devredilmesine bağlı olarak bir temerküz meydana gelip gelmediği değerlendirilirken reasürörlere yapılan prim devirleri esas alınarak, reasürörlerin Türkiye’de ruhsat almış olma, topluluk içinde yer alma ve ilgili otorite tarafından kredi riski derecelendirmesine ilişkin olarak belirlenen kriterleri karşılama gibi durumları göz önünde bulundurulmaktadır. T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen limitleri aşan prim devirleri yoğunlaşma olarak değerlendirilmekte ve yine T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen risk katsayılarıyla çarpılarak sermaye yeterlilik hesabına dâhil edilmektedir. Ayrıca, bilanço dönemleri itibarıyla şüpheli alacak bakiyeleri, Şirket yatırım portföyünün karşı taraflar bazında dağılımı ve portföyde yer alan özel sektör bonolarını ihraç eden kuruluşların derecelendirme notları Şirket Yatırım Politikası’nda yer verilen esaslar çerçevesinde takip edilmektedir. Aktif‑Pasif Yönetimi Riski Şirket aktiflerinin, yükümlülüklerin niteliklerini göz önünde bulunduracak ve risk‑getiri dengesini optimize edecek şekilde yönetilmemesinden kaynaklanabilecek riski ifade etmektedir. Sayısal yöntemlerle ölçülen bu risk, Şirket’in yazım ve kredi riski dışında kalan diğer tüm finansal risklerini içermekte olup risk bileşenlerine aşağıda yer verilmiştir: a) Piyasa Riski Şirket’in finansal pozisyonunda, piyasalardaki dalgalanmalardan kaynaklanan faiz ve kur ile hisse senedi, emtia ve opsiyon fiyatlarındaki değişmelere bağlı olarak ortaya çıkan faiz oranı riski, kur riski ve hisse senedi pozisyon riski nedeniyle zarar etme ihtimalini ifade etmektedir. Şirket’in maruz kaldığı piyasa riskinin tespitinde, belirli bir süre için elinde tuttuğu yatırım portföyünün değerinde, risk faktörlerindeki dalgalanmalar nedeniyle belirli bir güven seviyesinde meydana gelebilecek azami değer kaybını ölçen Riske Maruz Değer (RMD) yöntemi kullanılmaktadır. RMD’nin hesaplanmasında ise geçmiş veriler dikkate alınarak farklı senaryoların oluşturulduğu “Tarihi Simülasyon Yöntemi” benimsenmiştir. Hesaplamalarda geriye dönük olarak 250 iş günü, %99 güven seviyesi ve 1 günlük elde tutma süresi esas alınmaktadır. Günlük olarak hesaplanan RMD’ye ilave olarak aşağıda belirtilen testler uygulanmaktadır: • Geriye Dönük Testler • Stres Testleri • Senaryo Analizi Bu testler, beklenmedik ve olağanüstü durumların yaratacağı değer kaybını hesaplamada RMD yöntemini destekleyici nitelikte olup ölçüm sonuçlarının doğruluğunun test edilmesi ve farklı senaryolar yaratılarak Şirket portföyünün temel risk faktörlerindeki değişimlere olan duyarlılığının izlenmesi amacını taşımaktadır. Piyasa riskine ilişkin limitler “Risk Limitlerine İlişkin Uygulama Esasları”nda, yatırım portföyüne ilişkin limitler ve uygulama esasları ise ilgili yılın “Türev Ürün Politikası”, “Makro Varlık Yatırım Politikası”, “Yatırım Politikası” ve “Alternatif Yatırım Planı”nda yer almaktadır. Söz konusu limitlerin aşılıp aşılmadığı düzenli aralıklarla incelenmektedir. b) Yapısal Faiz Oranı Riski Faiz oranlarında meydana gelmesi muhtemel değişimlerin, bilançonun aktif olarak alım‑satıma konu edilmeyen varlık ve yükümlülüklerinin değerlerini olumsuz yönde etkilemesi riskidir. Şirket’in reasürans faaliyetlerinden alacakları ve borçları, ilgili para birimine ve vadelerine göre LIBOR veya EURIBOR oranları ile iskonto edilerek finansal tablolara yansıtılmakta olduğundan, yapısal faiz oranı riskine maruz bulunmaktadır. Bu bağlamda, üçer aylık dönemler itibarıyla reeskont işlemlerinde kullanılan LIBOR ve EURIBOR oranlarına aşağı ve yukarı yönlü stresler uygulanarak, cari alacak ve borçların değerlerinde meydana gelebilecek değişimler hesaplanmaktadır. c) Likidite Riski Şirket’in nakit akışındaki dengesizlik sonucunda nakit çıkışlarını tam olarak ve zamanında karşılayacak düzeyde ve nitelikte nakit mevcuduna veya nakit girişine sahip bulunmaması nedeniyle maruz kalabileceği zarar ihtimalini ifade etmektedir. Bu risk sayısal yöntemlerle ölçülmekte olup Şirket’in likidite açığı olup olmadığı bilançoda yer alan aktif FİNANSAL DURUM RİSKLER VE YÖNETİM ORGANININ DEĞERLENDİRİLMESİ KONSOLİDE OLMAYAN FİNANSAL TABLOLAR VE BAĞIMSIZ DENETÇİ RAPORU KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR VE BAĞIMSIZ DENETÇİ RAPORU 87 MİLLÎ REASÜRANS 2022 FAALİYET RAPORU
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NjU0